1985 senesinde Boston’daki Berklee Music College öğrencileri John Petrucci (gitar) ve John Myung (bas gitar) tarafından kurulan Amerikalı progressive metal grubu Dream Theater, kısa sürede Mike Portnoy (davul)’un da gruba dahil olmasıyla ilk çalışmalarına başladı. İlk başta Rush ve Iron Maiden parçalarını baştan yorumlayarak birbirlerine uyum sağlamaya başlayan üçlü, Portnoy’un eski grubundan arkadaşı Kevin Moore (klavye) ile Chris Collins (vokal)’in de gruba katılımıyla ilk gerçek kadrosunu oluşturdu.
Portnoy, Petrucci, Myung ve Moore müzik kariyerine yönelmek amacıyla okullarını yarıda bırakırlarken, bu dönemden sonra ciddi bir şekilde müzik çalışmalarına başladılar. Rush’ın “Bastille Day” adlı parçasından etkilenerek ilk ismini ‘Majesty’ olarak belirleyen Dream Theater, 1986 senesinde Collins ile müzikal farklılıklardan dolayı yollarını ayırdı. Bu boşluğu oldukça tecrübeli vokalist Charlie Dominici ile kapatan grup, New York’da birkaç performansda bulundu. Sahnedeki performansıyla göz dolduran topluluk, aynı sene ilk kayıtların bulunduğu “The Majesty Demos” adlı albümü kendi uğraşlarıyla hazırladı. Albümde vokalist görevinde Chris Collins gözükürken, albümün müzik çevresinden beğeniyle karşılanmasından sonra grup Las Vegas’lı caz grubu Majesty tarafından isim hakları sebebiyle dava edilmekle korkutuldu. Portnoy’un babasının önerisiyle isim konusunda ‘Dream Theater’da karar kılan beşli, 1988 senesine kadar New York’da performanslarına devam ederek tecrübesini ve hayran kitlesini genişletti.
1988 senesinde Mechanic Records ile anlaşmaya varan Dream Theater, 1989 senesinde Terry Date prodüktörlüğünde “When Dream And Day Unite” adlı ilk albümünü yayımladı. Albümden sonra New York ve Rhode Adası’nda toplam beş performansa imza atan grup, bu performansların sonuncusunda vokalist Dominici ile müzikal farklılıklardan dolayı sorunlar yaşamaya başladı. Marillion’dan gelen bir konser teklifiyle son kez Dominici ile sahneye çıkan topluluk, bu performans sonrasında Dominici ile yollarını ayırdı.
1990 – 1991 senelerini yaklaşık 200 kişiyi deneyerek yeni vokalist arayışına giren Dream Theater, bu dönem içerisinde yeni besteler yazmaya da devam etti. 1991 senesinin sonuna doğru Kanada’dan gelen bir kayıtla ümitlenen grup üyeleri, kayıtta yer alan Winter Rose adlı glam grubunun vokalisti James LaBrie’yi direk New York’a denemelere çağırdılar ve ilk deneme sonrasında LaBrie’de ikna oldular.
LaBrie ile yoğun bir şekilde çalışarak yeni bestelerin vokal partisyonlarını hazır hale getiren Dream Theater, Elektra Records’a bağlı ATCO Records ile anlaşmaya vardı ve yeni albümün kayıtlarına geçti. 1992 senesinde “Images And Words” adlı 2. albümünü piyasaya süren grup, albümün prodüksiyonunda David Prater ile çalıştı. Birçok hayrana göre kariyerindeki en başarılı albüme imza atan topluluk, albümün tanıtımı için “Another Day” adlı parçayı single olarak yayımladı ve bu parçaya bir de video klip çekti. Ancak esas başarıyı albümün açılış parçası “Pull Me Under”ın radyolarda çalmasıyla yakalayan beşli, parçaya gelen yoğun ilgiden sonra parçaya bir de video klip çekti. Parçanın video klibiyle MTV’de haftalarca ekrana yansıyan grup, albümden 3. video klibi “Take The Time” adlı parçaya gerçekleştirdi.
“Images And Words” albümü sonrası Amerika ve Japonya’da turneye çıkan Dream Theater, 1993 senesinde Avrupa’ya geçerek performanslarda bulundu. Bu performanslardan Londra’daki Marquee kulübündeki konserini kaydederek “Live At Marquee” ismi altında bir konser albümünde toplayan grup, aynı sene Japonya’daki konserlerinden performanslarını “Images And Words: Live In Tokyo” adlı videoda biraraya getirerek piyasaya sürdü.
1994 senesinde yeniden stüdyoya girerek 3. albümün kayıtlarına başlayan Dream Theater, senenin sonuna doğru “Awake” adlı albümünü John Purdell ve Duane Baron prodüktörlüğünde müzikseverlere ulaştırdı. İlk iki albüme göre daha karanlık bir atmosfer taşıyan albümden bir diğer dikkat çeken konu ise grup üyelerinin enstrümanları üzerindeki hakimiyetleriydi. Albümle Amerika listelerinde 32 numaraya yerleşen grup, albümden “The Silent Man” ve “Lie” parçalarını single olarak piyasaya sürdü. Albüm sonrasında Kevin Moore kendi solo çalışmalarına yönelmek amacıyla gruptan ayrılırken, topluluk albüm sonrasında çıkmak istediği turne için kendisine yeni bir klavyeci aramaya başladı.
Klavyeci arayışındaki ilk tercihini Jens Johansson ve Jordan Rudess’dan yana kullanan Dream Theater, ne var ki iki taraftan da gelen red cevaplarıyla tercihini Alice Cooper ve KISS ile çalışmış olan Derek Sherinian’da kullandı. Çıkılan turneyle göz dolduran Sherinian, turne sonrasında grubun kadrosuna tam olarak dahil oldu.
1995 senesinde hayranların yoğun isteğiyle “Images And Words” albümü zamanında hazırlanan 17 dakikalık “A Change Of Seasons” adlı parçanın üzerine giderek 23 dakikaya uzatan Dream Theater, parçayı ve konserlerinde performe ettiği Elton John’un “Funeral For A Friend/Love Lies Bleeding” parçalarını, Deep Purple’ın “Perfect Strangers” parçasını ve Led Zeppelin’in “The Rover/Achilles Last Stand/The Song Remains The Same” parçalarını baştan yorumlayarak “A Change Of Seasons” ismi altındaki albümde topladı. Ayrıca Pink Floyd’un “In The Flesh?”, Kansas’ın “Carry On Wayward Son”, Queen’in “Bohemian Rhapsody”, Journey’in “Touchin’ Squeezin’”, Dixie Dregs’in “Cruise Control” ve Genesis’in “Turn It On Again” parçalarını ‘medley’ şeklinde albüme dahil eden grup, albümün prodüksiyonunda yeniden David Prater ile çalıştı. Özellikle “A Change Of Seasons” parçasıyla büyük beğeni toplayan topluluk, 1996 senesinde yeniden stüdyoya girerek yeni albümün kayıtlarına başladı.
1997 senesinin sonuna doğru “Falling Into Infinity” adlı 5. stüdyo albümünü piyasaya süren Dream Theater, albümün prodüksiyonunda Kevin Shirley ile çalıştı. Albümün soundunda standart tarzından biraz uzaklaştığı gözlemlenen grup, “Hollow Years” ve “You Not Me” gibi parçalardaki tarz farklılığıyla birçok uzun süreli hayranından olumsuz eleştiri topladı. Ne var ki albüm içerisinde yer alan progressive parçalarla beğeni toplamayı başaran topluluk, albümde King’s X vokalisti Doug Pinnick’i konuk müzisyen olarak bulundurdu. Albümden “Hollow Years”, “You Not Me” ve “Burning My Soul” parçaları single olarak yayımlanırken, albüm sonrasında grup, plak şirketinin beste yazma özgürlüğünü kısıtladığı sebebiyle kısa süreli bir dağılma süreci geçirdi.
1997 senesinde meydan gelen bir başka gelişme ise, Magna Carta Records’dan Mike Varney’in Mike Portnoy’a bir ‘süper grup’ oluşturma teklifinde bulunmasıydı. Bu teklif sonrasında Portnnoy, yanına grup arkadaşı John Petrucci, King Crimson ve Peter Gabriel ile çalışmış olan Tony Levin (bas gitar) ve 1995 senesinde Dream Theater’a katılması düşünülen Jordan Rudess (klavye)’ı alarak ‘Liquid Tension Experiment’ adlı projeyi hayata geçirdi.
1998 senesinde “Falling Into Infinity” albümü sonrası çıkılan dünya turnesinin Avrupa ayağındaki Fransa konserini kaydederek “Once In A LIVEtime” ismi altında yayımlayan Dream Theater, ayrıca aynı sene “5 Years In A Livetime” adlı 2. videosunu da hayranlarına ulaştırdı. Bu sırada Liquid Tension Experiment, kendi ismiyle aynı ismi taşıyan ilk albümünü müzikseverlere ulaştırırken, bu çalışma sonrasında Petrucci ve Portnoy, Rudess’a bir kez daha Dream Theater’a katılması için teklif götürdü ve cevap bu sefer olumluydu.
Dream Theater’ın birçok hayranı tarafından grubun düşüşüne sebebiyet verdiği için suçlanan Derek Sherinian, gruptan kovulurken, Jordan Rudess’lı yeni kadro yeni albüm kayıdı için bir kez daha stüdyoya girdi. Albümün kayıtlarından önce plak şirketiyle anlaşarak beste yazma kısıtlamasını kaldıran grup, 1999 senesinde albümün kayıtlarını tamamladı.
1999 Kasım ayında “Metropolis Pt. 2: Scenes From A Memory” adlı 6. stüdyo albümünü piyasaya süren Dream Theater, bir çok hayranına göre bir başyapıt hazırlamıştı. Nicholas adlı bir karakterin geçmiş yaşamını sorgulayarak cinayet, aldatma ve reakarnasyon gibi konuları işleyen grup, albümle ilk konsept albümüne de böylece imza atmış oldu. Sound olarak grubun “Images And Words” ve “Awake” albümlerini anımsatan albüm, Amerika listelerinde 73 numarada kaldı. Albümden “Through Her Eyes” ve “Home” parçalarını single olarak yayımlayan topluluk, albüm sonrasında dünyanın çeşitli ülkelerinde performanslarda bulundu.
“Metropolis Pt. 2: Scenes From A Memory” albümü sonrası çıkılan dünya turnesinde genellikle son albümü baştan sona performe eden Dream Theater, New York’da gerçekleşen bir konserinde sahneye gerçek oyuncularla çıkarak albümü müzikseverlere ‘tiyatro’ konseptinde sundu. 2001 senesinde “Metropolis 2000: Scenes From New York” adlı DVD’yi piyasaya süren grup, aynı sene “Live Scenes From New York” adlı 3 CD’lik konser albümünü hayranlarına ulaştırdı.
2002 senesinde yeniden stüdyoya girerek “Six Degrees Of Inner Turbulence” adlı 2 CD’lik 7. stüdyo albümünü yayımlayan Dream Theater, albümün ikinci CD’sinde kariyerinin en uzun şarkısına imza attı. Albüme adını da veren toplam 42 dakikalık parça ile “Scenes From A Memory” albümündeki tarzını devam ettiren grup, albümün ilk CD’sinde ise daha deneysel ve sert parçalarını bulundurdu. Albümde depresyon, alkol, şizofreni, inanç ve ölüm gibi konuları işleyen topluluk, albümüyle birçok müzik eleştirmeninden pozitif yorum topladı. Amerika listelerinde 46 numaraya yerleşen albüm sonrasında grup bir kez daha dünya turnesine çıktı ve ilk kez Türk müzikseverlerle buluştu.
2003 senesinde Mike Portnoy, eski üye Kevin Moore ile biraraya gelerek ‘OSI’ adlı grubu hayata geçirirken, grubun geri kalan kadrosunda Sean Malone (bas gitar) ve Fates Warning’den Jim Matheos (gitar) bulunuyordu. Aynı sene “Office Of Strategic Influence” adlı albüme imza atan dörtlü, albümde sert bir sound yakaladı. Aynı sene Dream Theater, yeni albümün kayıtlarına başladı ve “Train Of Thought” adlı 8. stüdyo albümü piyasaya sürüldü. Albümün soundunda önceki albümlere göre sertleşen grup, albümün bazı şarkılarında nu-metal’in özelliklerini sounduna yansıttı. Albümle Amerika listelerinde 53 numaraya yerleşen topluluk, albümüyle birçok müzik eleştirmeninden tam puan alırken, sert sounduyla bazı hayranlarından tepki topladı.
“Train Of Thought” albümü sonrası yeniden dünya turnesine çıkan Dream Theater, bu turnenin bazı konserlerinde sahneyi en çok etkilendikleri gruplardan birisi olan Yes ile paylaştı. 2004 senesinde Tokyo’da gerçekleştirdikleri bir performansı kaydederek “Live In Budokan” adlı 3 CD’lik konser albümüyle hayranlarına ulaştıran grup, aynı zamanda konserin DVD’sini de piyasaya sürdü.
2005 senesinde “Octavarium” adlı 9. stüdyo albümünü yayımlayan Dream Theater, albümün bazı parçalarında Coldplay, Muse ve Radiohead’ın sounduna benzerliğiyle dikkat çekti. Bu sebeple yine bazı hayranların tepkisiyle karşılaşan grup, albümle Amerika listelerinde 36 numara oldu. Albüme ismini veren parçada ve “Sacrified Sons” parçasında Jill Dell’Abate’in yönetimindeki bir orkestrayı albüme dahil eden topluluk, albüm sonrasında hem albümün tanıtımı için, hem de grubun kuruluşunun 20. yılını kutlamak için turneye çıktı. Bu turnenin Boston’da gerçekleştirilen bir konserinde Pantera’nın yaşamını talihsiz bir şekilde yitimiş olan efsanevi gitaristi Dimebagg Darrell’ı ithafen Pantera’nın “Cemetery Gates” parçasını çalan beşli, aynı zamanda sahneye Megadeth’ten Dave Mustaine, Symphony X’den Russell Allen ve Fear Factory’den Burton C. Bell’i davet ederek unutulmayacak bir performansa imza attı.
2006 senesinde New York’da gerçekleştirilen çok özel bir konseri kaydederek “Score” adlı 3 CD’lik konser albümünü Rhino Records etiketiyle piyasaya süren Dream Theater, albümde Jamshied Sharifi yönetimindeki The Octavarium Orkestreası’nı bulundurdu. Albüme hiçbir albümde yer almayan “Another Won” ve “Raise The Knife” parçalarını da dahil eden grup, aynı zamanda konserin DVD’sini de hayranlarına sundu.
5 Haziran 2007 tarihinde “Systematic Chaos” adlı 10. stüdyo albümünü Roadrunner Records etiketiyle yayımlayan Dream Theater, albümün soundunda dinamik ve agresif bir tarz yakaladı. Albümle Amerika listelerinde 19 numara olarak kariyerindeki en iyi çıkışı yakalayan grup, albümden “Constant Motion” adlı parçayı single olarak piyasaya sürdü. Bazı parçalardaki politik sözlerle dikkat çeken topluluk, albüm sonrasında ‘Chaos In Motion’ turnesine çıkarak Avrupa ve Amerika’da performanslarda bulundu. Turnenin Avrupa ayağında Türkiye’yi ikinci kez ziyaret eden beşli, 2008 senesinde de Asya, Güney Amerika ve Avusturalya’da bir dizi konser gerçekleştirecek.
Konserlerindeki performansıyla, parçalarındaki kompleks değişikliklerle ve bestelerindeki duygu yüklü atmosferiyle birçok gruba ilham veren Dream Theater, 2007 senesinin sonuna doğru “Lifting Shadows” adlı kitabı yayımladı. Tam adı "Lifting Shadows – The Authorized Story Of Dream Theater" olan yapıt "images" ve "words" adli iki kitaptan oluşuyor. Kapak tasarimi Hugh Syme tarafindan yapilan kitap yaninda bir de mike portnoy'un kişisel arşivinden secilerek derlenmiş bir cd ile geliyor.
Chaos In Motion turnesine 2008'de de devam eden Dream Theatre'ın alt grubu Opeth oldu. Grubun onuncu stüdyo albümü "Black Clouds & Silver Linings" 2009'un Haziran ayında piyasaya sürüldü. Roadrunner Records etiketiyle piyasaya sürülen albümün prodüktörlüğünü John Petrucci ve Mike Portnoy üstlendi.